7 Ocak 2011 Cuma

Evvel Zaman İçinde

Zaman denen acımasız kavram içerisinde, bizim başımızı döndüren değişim;  Teknoloji

Her çocuk gibi o zamanlar bende bir sevda peşindeydim kendi hayal dünyamda... Kara disket sistemi yeni yeni türemişti bizim mahallede dahi.. Bir arkadaşıma Noel baba uğramış olacak ki (!) loto talihlisi kıvamında elini gezdiriyordu bilgisayarına bağlı uzun kuyruklu fare üstünde! 

Mouse = Fare! Tek kuyruğu olan hayvan Fare mi ? Daha sempatik bir hayvancık ismi olamaz mıydı? Hayallerimizin kahramanına bu isim yakışıyor muydu acep? Sorular sorular... Yine de Ben ne desem boş tabi...! 

Lakin uykusuz geceler ardından kavuştu Mecnun, Leyla'sına ! 



Kavuşmasına kavuşmuştu da ortada bir enteresanlık vardı! Teyp kasedinin ne işi vardı aramızda. Ha kara idi ama kedi değildi. Gel zaman git zaman ona da alıştık, bizden biri gibi olmuştu... Işletim sistemi Basic, oyunlar çöpten adamlarla tetris kıvamında mavi-beyaz grafik. Her oyunu tekrar yüklemen lazım her seferinde. Takriben yükleme süresi; 1 buçuk saat en az ! Vay be... :) !  


Uzun bir bekleyişin ardından, mevki atlama zamani gelmişti. İşin üstadı olmuştum (kasetleri kurşun kalem ucuyla geri sarmanin!). Bu sebepten olacak ki bir modifikasyon hamlesiyle karşı karşıya kaldım. Kasetten eser kalmamıştı artık, klavye takas yoluyla nasibime ermiştim. Kara disketin duble boyuyla calışan efsane, benimdi! Bir mutluluk, bir heyecan, anlatamam!




Çöpten adamlı, oyunlarla, kibrit kutusu şekilli araba yarışlarıyla geçti yıllar,aylar,günler...

Şimdi ise ...
Dünya eskisinden hızlı dönüyor artık...!

Anlattığım yıllarda eğer ki şu günlerde sahip olduğumuz teknolojiyi hayal etseydim, kendime şu tepkiyi verirdim elbet. '' Yok artık daha neler ! ''

Şuan ise geleceği düşününce diyorum ki; '' Belkide bunlar hiçbir şey! '' 

İzleyelim ve Görelim...

 

Kim O ?


Kapılarımızın hep açık olduğu dönemlerdi o günler! Sanki iki ev tek bir ev, koca apartman tek bir hane gibiymiş o zamanlar.  '' Komşu komşunun külüne muhtaçtır! '' derler ya.. bu bahaneymiş aslında maksat muhabbetmiş, bir orta kahveli, tam demlenmiş çaylı ve yanında da lor kurabiyeli saatlermiş aslında dostane sohbetlerin nedeni. Uçurum yokmuş bireyler arasında ki hissiyat dünyalarında. Kapı zilinin pili bile çabuk bitermiş, şimdi ki gibi yuvasında paslandığı hiç görülmemiş. Suç zilde lakin..

Hele ki bayramlar! Zil'in suçlu olmadığı zamanlar, dilimizde eskimeyen bir ifade, bir kelime.. Ding dong ! '' Kim O ? '' ... Bayram şekerlerinin sahipleri, bugünün bizleri, dünün gençleri çocukları, yarının da bizleri... yani '' Gelecek '' !


Renk renk şekerlerin arasından seçerdik en sevdiğimizi, bizim olanı! Çesit boldu hayal dünyamızda ki yarınlar gibi ! Karamelliydi benim favorim dürüst olmak gerekirse ama çilekliye de hayır demezdim!

Karamelli'min beni beğenmesi için üstüme yakıştırdığım bayramlıklarımın da parıldaması yarım kaldı sanki...

Gel zaman, git zaman... !

Her ne olduysa oldu.. Zil, pil'e darıldı ve olan oldu...

---

V



Keskin ve mesaj dolu, derin ama bir o kadar da yalın sözlere her zaman bir ilgim olmuştur. Yaşantı denilen kum saatinin içinde, cümlelerimin sonuna koyduğum noktalar gibidir bu sözler... Hayat rehberlerim onlar olsa gerek...
Sağolsunlar ! Varolsunlar ! Behrudar olsunlar !

'V for Vendetta' filminden ;

'' Bu maskenin altında etten daha fazlası var. Bu maskenin altında bir fikir var, Bay Creedy. Ve fikirlere kurşun işlemez! ''

---

6 Ocak 2011 Perşembe

Cingıl bels


Yeni yılda güzel umutlar kovalar hayalleri, bir yeni başlangıçtır hayata ait...

2011 kutlu olsun...  Mutluluklarla dolsun !

---

13 Aralık 2010 Pazartesi

Sade



Günlük hayatımıza ait her çeşit konuyu kısa kısa yorumlarla, laf salatası değilde sade kahve tadıyla burada paylaşma zamanı...

Buyrun, Keyfinize Bakın !

---